//

“Ne Diyelim?”

Hasan CANAT

NE DİYELİM?

 

Allah’ı unutanlara Allah’ı anlatmak, tarihini ve medeniyetini unutan milletlere tarihini yeniden hatırlatmak çok zordur. “Sözün bittiği yerde ne başlar?” diye hiç merak ettiniz mi? Lafa gelince ”doğru söze ne hacet” diyenler sorumsuz hareketler sergilemeye devam ediyorlar. Öyle bir devirde yaşıyoruz ki ayetler, hadisler, öğütler, kanunlar, hiçbiri insanlara fayda etmiyor. Rızk, kader, vebal, ecel, ahlak kimin umurunda?

İster istemez ülkemizde yaşanan aymazlıklara şahit oluyoruz. Başımıza gelen felaketlerden ders almıyoruz. Doğru sözlerin ve dürüst insanların kıymeti bilinmiyor. Adeta kavramlar ve roller yer değiştirmiş. Herkese bir haller olmuş. Sussak olmuyor, konuşsak olmuyor. “Al birini, vur ötekine” diyemiyorum, “battı balık yan gider” diyemiyorum, “her koyun kendi bacağından asılır” diyemiyorum. İyi de ne diyelim o zaman?

Liseden yeni mezun olan gençlere, “üniversite okumayın, herhangi bir siyasi partiye üye olun, aç kalmazsınız, zaten bir yerlere gelmek için okumanıza da gerek yok, mimarlık okuyacağınıza emlakçılık yapın, konservatuar okuyacağınıza sosyal medyada fenomenlik yapın, öğretmenlik okuyacağınıza güzellik merkezi açın, psikoloji okuyacağınıza yoga, meditasyon, kişisel gelişim uzmanlığı veya yaşam koçluğu yapın” mı diyelim?

Üniversiteden yeni mezun olan gençlere, “işsiz kalacağınızı bile bile niye üniversite okudunuz, size göre burada iş yok ki hemen yurtdışına gidin, yurtdışında 2 ay çalışınca istediğiniz arabayı alabilirsiniz, hem de hayatınızı yaşarsınız, burada asgari ücretle 12 saat çalışacaksınız, yaşınız 65’e gelince emekli olacaksınız, eğlenmeye hiç hakkınız olmayacak” mı diyelim?

Evlenmek isteyenlere, “ne evliliği yahu kafayı mı yediniz, söz, nişan, düğün, mobilya, eşya, balayı derken o kadar para harcamaya gerek var mı? Kafanıza göre takılın, anı yaşayın, hayatın tadını çıkarın” mı diyelim?

Helalinden para kazanmak niyetiyle ticarete yönelen müteşebbislere, “memleket ne hale gelmiş görmüyor musunuz, dürüst esnaflara devlet bile sahip çıkmıyor, tekelleşin, sendikalar kurun, piyasayı manipüle edin, fiyatları siz belirleyin, milleti kazıklayın, turistleri bile kazıklayın” mı diyelim?

Vatana millete hizmet etmek isteyenlere, “ne hizmeti kardeşim, herkes yükünü tutmaya çalışıyor, siz neden bahsediyorsunuz, eğer önemli bir göreve gelmek istiyorsanız tarikatlara veya kökü yurtdışında olan ne idüğü belirsiz derneklere üye olun” mu diyelim?

Sanatıyla hayatını idame ettirmeye çalışan emektar sanatçılara, “konuşmayın, fikirlerinizi paylaşmayın, sanatın aşağılanmasına göz yumun, ahlaksız dizilerde bölüm başına milyonlar kazanıyorsanız etliye sütlüye hiç bulaşmayın, eğer az kazanıyorsanız iyi bir emekçi olduğunuza inanın, gençlere el vermeyin, onların arkasında durmayın, millete her zaman tepeden bakın” mı diyelim?

Gazetecilere ve basın mensuplarına, “kökü dışarıda olan sosyal medya geleneksel medyayı yerle bir etti, siz de sosyal medyada takipçi sayınızın artması için yalan haberler yazın, itibar suikastı yapın, güç kimden yanaysa onun tarafına geçin, kimliğinizin veya kişiliğinizin önemi yok, yeter ki size verilen talimatları harfiyen yerine getirin” mi diyelim?

İlimde, fende, matematikte, tıpta, teknolojide başarılı olmak için çaba sarf edenlere, “ömrünüzü ilime adasanız bile kıymetiniz bilinecek mi sanıyorsunuz, birileri diplomanızı işletme ruhsatı almak için kullanmaya çalışacak veya siyasete atılmanızı isteyecekler” mi diyelim?

Fakirden alıp zengine vermeye çalışanlara, “bu robin hood’un bile aklına gelmezdi, gerçekten harika bir iş yapıyorsunuz, her şeyi fakirlerin sırtına yükleyin, aferin, para ve makam sizi hiç değiştirmemiş” mi diyelim?

Mideleri ve gözleri doymayan gafillere, “asla keyfinizden taviz vermeyin, istediğiniz kadar azıp kudurun, hak etmediğiniz kazançlara laf edenlere kulak asmayın, tasarruf tedbirleri bile fakirler için düzenlendi, dünya sizin cennetiniz, öbür dünyayı da düşünmeyin, hacca gidince nasıl olsa bütün günahlarınız siliniyor” mu diyelim?

Yaşanan sellerden, yangınlardan, afetlerden ders almayan sorumsuz yöneticilere, “sakın ayranım ekşi demeyin, herhangi bir afet yaşandığı zaman acil müdahale ediyormuş gibi davranın, medyaya yayın yasağı getirin, en sonunda da bir günah keçisi bulup bütün suçu ona yükleyin” mi diyelim?

Karaborsa yaparak milleti kazıklayan esnaf görünümlü tiplere, “az bile yapıyorsunuz, bu millete her şey müstahak, devlet de sizi denetlemiyor zaten, denetlese ne olur ki siz aynen devam edin depolarda stokladığınız ürünlerinize fahiş zamlar yapmaya” mı diyelim?

Kiralara astronomik zamlar yapmaktan utanmayan ev sahiplerine, “kiralara yüzde 25 zam sınırı kalktı, şimdi yüzde 200 zam yapın, kiracıların canına okuyun, enflasyonu ve döviz kurunu bahane edin, siz olmasanız millet oturacak ev bulamaz” mı diyelim?

Allah’ı kendilerine vekil tayin ettiği halde küresel güçlere karşı dik duramayan cemaatlere, “ey mübarekler, her şey Allah’ın elinde, Allah istemezse yaprak bile düşmezmiş, cahil müritlerinizle Allah’ı kandırmaya devam edin, ibadetlerinizi aksatmayın, Gazze’de katliam yapan Yahudilere meydan okumayın, zaten üçüncü dünya savaşı çıkacak, siz hiç kurulu düzeninizi bozmayın” mı diyelim?

İnsanlara iyiyi, güzeli, doğruyu, Hakk’ı tavsiye etmek yerine hileyi, yalanı, ahlaksızlığı mı tavsiye edelim? Eğer buraya kadar yazdıklarımı okuduysanız ve bana hak verdiyseniz, bilin ki siz de aynı durumlara şahit oluyorsunuz ve siz de vebal altındasınız.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

Bunlarda İlginizi Çekebilir

KYK YURT SONUÇLARI AÇIKLANDI

KYK YURT SONUÇLARI AÇIKLANDI Yayın: 5 Eylül 2024-14.25/Güncelleme: 5 Eylül 2024- 14.25 yenidunyagazetesi.com Haber Merkezi/Ankara- Gençlik

En iyi WordPress hosting hizmetleri için DomainMerkezi'ni ziyaret edin.