Behiye YILMAZ: Kadın ve çocuk eğitimi üzerine önemli hizmetler de bulunan iki yürekli kadınla röportaj

İzmir Yeni Foça’da çevrelerine sevgi saçan iki kadın! Türk geleneklerine uyan; bugünlerde kaybettiğimiz yardımlaşmak, kimsesizlerin kimsesiz olmak, yardıma muhtaçların elinden tutmak, kültürü-sanatı sevdirmek; kadın ve çocuk için farkındalık oluşturan etkinliklere imza atarak özellikle kadınların tek başına ayakta kalabilmelerini sağlamak; ekonomik nedenlerle okuyamayan başarılı çocuklara burs sağlayarak okumalarını sağlamak; çevrelerine, milletçe hasret kaldığımız sevgiyi ve saygıyı aşılamaya çalışan iki yürekli kadınla röportaj yaptık,

Sayın Zerrin FERTELLİ ve Nur GÜNDÜZ ile röportajı, Genel Yayın Yönetmenimiz Behiye YILMAZ yaptı.

Şimdi, sizleri bu ilginç röportajın satırları arasında gezintiye davet ediyoruz!

BEHİYE YILMAZ: Zerrin Hanım ile başlayalım: Zerrin Fertelli kimdir? Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?

ZERRİN FERTELLİ: İstanbul’da bir hukukçunun kızı olarak dünyaya geldim. Kolej mezunuyum. Bir asker eşi olarak Güzel yurdumun birçok yerinde bulundum.  Erzincan kökenliyim. Evli ve iki çocuk annesiyim. Biri kız, diğeri de şu an aramızda olmayan erkek evladımın annesi olmanın gururunu taşıyorum. Uzun yıllar kamu da görev yaptım. Emekli olduktan sonra bir canımı, tek erkek evladım olan Ozan’ımı sonsuzluğa uğurladım. Gözlerinden sevgi fışkıran; insanlara sevgiyle bakan, yüreği sevgi dolu bir çocuktu. Sonra kendimi sanata adadım.

Profesyonel cam mozaiği, ahşap boyama gibi sanatın birçok dalında çalışmalar gerçekleştirdim. Rahmetli oğlumun sevgisini ve tutkusunu yaşatabilmek için yaptığım her çalışmanın, yanın da olduğum her çocuğun adını “Ozan” koydum. Şimdi yüreğimde binlerce Ozan var. Binlerce Ozan’ımın annelerinin varlığını hep yanımda hissettim.

Bir de dünya tatlısı Umay’ım yani torunum var.  Şu anda hayat yoldaşım eşimle birlikte Yeni Foça da hayatımıza devam ediyoruz. Dürüstlükten taviz vermeden, yaptığı şeyin en güzelini yapmak için mücadele veren, “Bilmiyorum” demekten utanmayan, öğrenmeye ve öğretmeye açık, her bilgiyi kutsal sayan biriyim. Hayatım boyunca, yanlışın yalanın karşısında durdum. Hukukçu bir ailenin kızı olarak adaleti yaşamımın her alanında ilke edindim. Bildiğim kadarıyla etrafımdakilere bir şeyler öğretip, sevgiyle bağ kurmayı ilke edinmiş, yüzlerce çocuğu olan ve özellikle kadınların ayaklarının üzerinde sağlam durması gerektiğine olan inancımla, kendisini kadınlara adamış bir cumhuriyet kadınıyım.

Nur Gündüz hanım, siz de kendinizi kısaca tanıtır mısınız?

NUR GÜNDÜZ: Yeni Foça doğumlu memur bir ailenin kızıyım. İzmir kız lisesinden 1977 yılında mezun olduktan sonra çalışma hayatına atıldım. 31 yıl süren çalışma hayatımda, Stok kontrol, Muhasebe, ve bir işletmenin genel müdürlüğünü yaptım. 2012 yılın da Menemen Türk Kadınlar Birliğine üye oldum. 2015 yılının sonun da TKB üyeliğinden istifa ederek, 2016 yılın da Özenç Keskin Balıkçı Ertaş ile beraber Foça Türk Kadınlar birliğini kurduk. Daha sonra Foça Türk Kadınlar birliği başkanı seçildim. Halen Foça Şubesi Türk Kadınlar Birliğinde başkan olarak görevime devam etmekteyim. Dürüstlükten asla taviz vermeden, doğruluktan şaşmadan Yeni Foça’da çalışmalarıma devam ediyorum.

BEHİYE YILMAZ: Zerrin Hanım, sizinle röportaj yapmamızın nedeni, eğitime, kültür ve sanata verdiğiniz destek ve katkı. İzmir Yeni Foça’da Emekçi Kadınlar Kültür Ve Sanat Sorumlusu olarak önemli projelere imza atıyorsunuz. Bu hizmetlerinizi ben de gururla takip ediyorum ve elimden geldiğince katılmaya ve destek olmaya çalışıyorum. Kadın ve çocuk eğitimini önemsediğinizi görüyorum. Bugüne kadar gerçekleştirdiğiniz, bundan sonra da gerçekleştirmeyi düşündüğünüz projeler hakkında kısaca bilgi verir misiniz?

ZERRİN FERTELLİ: Ömrümü ihtiyaç sahiplerine adadım. Benim için, yardıma muhtaç olması yeterlidir. Etnik kökenine, yaşamına, dinine, milliyetine, siyasi düşüncesine bakmadan yardım etmek için çalışıyorum. Özellikle kadın ve çocuk olduğu zaman, içinde bu kavramların geçtiği tüm projelere gücümün yettiğince destek verdim, hâlâ da aynı düşünce ve çaba ile çalışmalarımı sürdürüyorum. Özellikle çeşitli nedenlerle okumak istediği halde okuyamayan kız çocuklarına el uzatmak, onlara destek olmak en büyük hedefim oldu. Ayrıca üreten ama ürettiklerini pazarlayamayan, evine ekmek götürmek isteyip de bir yol bulamayan, evinin ekonomisine katkı sunmak isteyen üretken kadınlarımıza destek olmak benim için büyük bir mutluluk. Bildiğiniz gibi Bu konuda kadınlarımız için açılan Gece Pazarının adını Sevgi Pazarı olarak değiştirdik. Çünkü kadınlarımız ürettikleri her işe sevgilerini katar, yüreklerinden gelen sevgiyle yoğrulmuş her iş ortaya çıkan ürüne güzellik katar. Ben de bu düşüncelerle, kadınlarımızın ürettiği ürünlere yakışır bir isim konmasını tercih ettim. Sevgi Pazarı, kardeşliğin, üretkenliğin, paylaşımın, mutluluğun pazarıdır. Sevgi Pazarı öyle bir pazardır ki bu pazarda hiç kimse aç kalmaz. Çünkü bu pazarda doyurulacaklar doyurulur. Dolayısıyla Yeni Foça da yaşayan, üreten, ürettiklerini satarak geçinmeye çalışan insanları bir araya getirdim. İstedim ki alın teriyle yaptıkları el emeklerini satarak gelir elde etsinler. Yaşamlarına renk gelsin. Günlük stresten kurtularak hayatları kolaylaşsın! Ben, emekçi kadınlarımızla, bu kadınlarımıza destek olacak kanallar arasında köprü oldu. Hepsini bir araya toplayarak bir platform oluşturdum. Kendi Pazar çadırımızı kurarak elde edilen gelirlerle öğrencilerimize burs olanakları sağladık. Yeni Foça’mızda bu yıl ilk defa ikinci el pazarının açılmasını sağlayarak halkımızın mal ve hizmetlere daha ekonomik ve daha kolay ulaşabilmesini sağlamak için bir alan daha oluşturmuş oldum. Çevre düzenlemesinde de oldukça büyük çalışmalara imza attık. Attık diyorum çünkü bu çalışmaların hiç birinde kadınlarımız, çocuklarımız ve bize inanan hiç kimse beni yalnız bırakmadı. Başlangıçta birkaç kişiyi geçmeyen sayımız şu an çığ gibi büyüyerek artmaya devam ediyor. Beraber olduğumuz gruplarla çevre düzenlemesi ve park bahçe oluşumu için ortak hareket edecek dinamikler oluşturdum. Sevgi Pazarımızın devamlılığı ve kalıcılığını sağlamak ve kadın-çocuk eğitimlerine daha fazla ağırlık verebilmek ve onlara daha fazla zaman ayırabilmek için çalışmaya devam etmek en büyük isteğim ve arzumdur; tabii sağlığım elverdiği müddetçe… Ayrıca Yeni Foça da farkındalık oluşturacak Seminerler, paneller, söyleşiler, yazar-şair imza günleri, Tiyatro vb etkinlikleri halkımızın ayağına getirmek hedeflerimin arasında.

Bugüne kadar düşündüğüm pek çok şeyi gerçekleştirdim. Tüm yaptıklarımın sonucunda şunu anladım: İnsan isterse yapamayacağı hiçbir şey yok. Kadınlarımızın, gençlerimizin ve çocuklarımızın ulaşamadığı, eksiğini hissettiği çeşitli boşlukları maddi ve manevi olarak dolduracağımız platformlar hazırlayarak; ilçemizde yetenekli ve üreten kadınlarımızın çabalarını, emeklerini gün yüzüne çıkartacak projeler üzerinde halen çalışmalarım devam etmektedir.

BEHİYE YILMAZ: Zerrin Hanım, kadın ve çocuk eğitimini sürekli ön plana çıkarıyorsunuz. Kadın ve çocuk eğitimine neden bu kadar önem veriyorsunuz?

ZERRİN FERTELLİ: İnandığım şeyler üzerinde çalışmak hoşuma gidiyor. Kendime olan inancım ve inandığım konulara karşı hassasiyetim benim kırmızı çizgimdir. Benim gibi düşünen ya da düşünmeyen; ama gönülden sahiplenen insanlarla bir araya gelindiğinde sevgiyle, saygıyla, ortak bir amaca yürünebileceğini keşfettim! Benim gördüklerimi herkesin görmesini istiyorum. Kadınların ve çocukların arzularına ve isteklerine kavuştuğu zaman gözlerinin nasıl parladığını, nasıl mutlu olduklarını herkesin görmesini istiyorum. Onların dertleriyle dertlenerek hayatıma yeniden bir şekil verdim; ben böyle mutluyum! Gücümü “Hayatla inatlaşmakdan “ alıyorum. “Her şeye rağmen varım” diyorum. Okuyan çocuk sorgular. Hayatını düzene koymak için ideallerinin ve umutlarının peşinden gider. Bu çocukları da kadınlarımız yani anneleri yetiştirir. Dünyanın en masumları onlar çünkü. Bana dünyanın en büyük sevgisini yaşatan kaybettiğim oğlum Ozan’ıma kendimce verdiğim bir sözdür bu. Tüm sevgi kapılarını açacağıma ve o çocukların yanında olacağıma dair bir söz bu… Bir anne bir kadın olarak, çocuk üzerinde olumlu veya olumsuz ne gibi etkilerimin olacağının bilincindeyim. Benim hayat parolam; çocuklarıma da aşıladığım, önce kendine bakacaksın, kendini sayıp seveceksin. Kitap okuyacaksın, seveceksin ve sevmeyi hem öğrenecek, hem de öğreteceksin. Her başarının arkasında mutlaka bir kadının ayak izi var ve geleceği kadınlarımızın şekillendirdiğini herkes görebilmeli. Çünkü kadın, aynı zamanda çocuk yetiştiriyor. Yani bir kadın doğurduğuyla bir devleti, bir milleti değiştiriyor! İşte, benim için kadın ve çocuk bu nedenlerle hep ön plana çıkıyor.

4-Zerrin Hanım, Yeni Foca’da her yıl düzenlenen “Gece Pazarı” etkinliği isminin  “Sevgi Pazarı” olarak değişmesini sağladınız. Emekçi kadınlara kendilerini ifade edebilecekleri, emeklerini kazanca çevirebilecekleri farklı platformlar hazırlamaya çalışıyorsunuz. Bu çabalarınızın toplumda karşılık bulduğunu görüyoruz. Bu çalışmanız hakkında bilgi verir misiniz?

ZERRİN FERTELLİ: Evet. “Gece Pazarı” ismini “Sevgi Pazarı” olarak değiştirdim.  Çünkü sevginin her şeyi değiştireceğine inanıyorum. Biliyorum ki sevginin olduğu yerde kin, nefret, öfke, barınamaz. Barış içinde el ele vererek sadece Yeni Foça’ya mahsus başarıya odaklı bir proje bu. O yüzden sevgi pazarı. Yeni Foça’da yaşayan insanların her birinin bir yeteneği ve becerisi var. Bu özelliklerini gösterecekleri bir platform yoktu. Onların kendilerini ifade edebilecekleri ve emeklerini kazanca çevirebilecekleri bir ortam sağlamak istedim. Hayat pahalılığı malum. Türkiye’mizin yansıması ikinci el pazarımızı da bu amaçla açtık. İnanılmaz bir rağbet var. Böylece herkes evine bir nebzede olsa katkı da bulunur, diye düşündüm. Hatta küçük bir anımı paylaşmak istiyorum: İkinci el pazarını dolaşırken bir hanım yanıma yaklaşarak bana, “Allah bereket versin! Biliyor musunuz bu gün 15 lira kazandım” dedi. O an anladım ki benim var olma sebebim bu… Yaptığım işin ne kadar doğru olduğunu bir kez daha anladım. O an yaşadığım tüm zorluklara ve engellere rağmen asla geri adım atmayacağıma bir kez daha söz verdim. Zira benim olmam gereken yer, 15 lira kazandığı için bunun mutluluğunu yaşayan insanların yanıdır. Gücümün yettiği kadar “HER ŞEYE RAĞMEN, TÜM ENGELLERE RAĞMEN ONLARIN YANINDA YER ALACAĞIM.

BEHİYE YILMAZ: Zerrin Hanım, bir kadın olarak projelerinizi yürütürken engellerle karşılaşıyor musunuz? Yaşadığınız zorlukları anlatır mısınız?

ZERRİN FERTELLİ: Evet yaşıyorum. Zaman zaman çalışmalarımız ve projelerimiz bürokrasi engeline takılabiliyor. Yer ve mekân sıkıntısı yaşayabiliyoruz. Bazen tıkanıp çaresiz kalabiliyorum. Ama yine de HER ŞEYE RAĞMEN diyorum ve Ozan’ıma ve kendime verdiğim sözü hatırlayıp yoluma devam ediyorum. Etrafımda farklı kültür ve alışkanlıkları olan oldukça kalabalık bir grup var. Bu grubu sabırla aynı çatı altında toplayarak var olmaya çalışıyorum. Hedeflerime ulaşmak için her türlü donanıma sahibim. Benim gücüm ve inancım SEVGİ sözcüğünde gizli! Kadın ve çocuklara olan sevgimle yaşıyorum.  Bu kutsal yolculukta en büyük destekçim; eşim, yol arkadaşım Oğuz Fertelli, kızım Elif, damadım Bülent Umur, torunum Umay ve sonsuza kadar yüreğimde yaşatacağım oğlum Ozan’ım… onların desteğinden büyük güç alıyorum.

BEHİYE YILMAZ: İzninizle bu soruyu da Nur Gündüz Hanıma sormak istiyorum: Efendim, Türk Kadınlar Birliği Yeni Foça Şube Başkanısınız. Bir kadın olarak, böyle önemli bir birliğin Şube Başkanı olmak nasıl bir duygu?

NUR GÜNDÜZ: Evet, Türk Kadınlar Birliği Foça Şube Başkanıyım. Heyecanlı, duygulu, ama emek, sabır gerektiren bir görevdeyim. Kalabalık bir kitleyle karşı karşıyayım. Buda ciddi bir emek gerektiriyor. Heyecanımı hiç kaybetmedim. Hayalim, kadın ve çocukların elinden tutup, eğitim, kültür ve sanat alanlarında onlara destek olmaktı. Eğitimi ve kültür birikimi olan kadın ve çocukların basamakları birer birer çıkmasına yardımcı olmaktı. Bunun amaç için bireysel çalışmalarım vardı. Daha fazla destek olmak için, böyle köklü güzel bir derneğin onlara daha çok kapı açacağına inancım beni bu platforma sürükledi. Bu, onur verici bir duygu. Bir Türk kadını olarak temsil ettiğim kurumda var olmaktan gurur duyuyorum.

BEHİYE YILMAZ: Türk Kadınlar Birliği’nin amacı nedir?

NUR GÜNDÜZ: Atatürk devrimlerini ve kadınlarımıza sağladığı hakları korumak, bu hakların gelişmesini, uygulamalarını yönlendirmek ve katılımını sağlamak; Türk kadınının demokratik bünyemizde hak, görev ve sorumluluk duygularının köklenmesi ve geliştirilmesiyle, yeteneklerini toplum içinde faydalı hale getirmek, yardımcı olmak, Türk kadınını eğitim ve sosyal alanlarda, ekonomik koşullarda eşitliğinin sağlanması, gerçekleştirilmesi ve değişen dünya koşullarına göre değerlendirilmesini yapmak. Kadının ve ailenin ayrılmaz parçaları olan çocuklarımız ve gençlerimizin uygarlık ve demokrasi bilinci için laik ve kültürlü birer fert olarak, bu konular da etkinlik yapmak. Kadın haklarının uluslararası platformdaki yeniliklerini saptamak, dünya kadınlarının demokratik-eşit haklara sahip olmaları yönünde çalışmalar yapmak. Kadın toplumumuza sağlık, eğitim ve iş karşılığı ayni ve nakdi yardım yapılmasını sağlamaktır.

BEHİYE YILMAZ: Nur Hanım, kadın ve çocuklara yönelik eğitim çalışmalarınız var. Zerrin Hanıma sorduğum soruyu size de sormak istiyorum: Kadın ve çocuk eğitimi neden bu kadar önemli?

NUR GÜNDÜZ: Bir çocuk, zamanının çoğunluğunu annesiyle evde geçiriyor. Konuşmayı, kuralları, hayatı onlardan öğreniyorlar. Çocuklukta, hayata hazırlanırken en büyük desteği annelerinden alıyor ve hayatı onlardan öğreniyorlar. Eğer kadınlarımız en güzel şekilde yetişirse çocuklarımızda o kadar güzel yetişirler. Sadece evde değil, dışarda da kadınlarımız her alanda büyük başarılara imza atıyorlar. Bu da gösteriyor ki iyi eğitildiklerinde geride kalan unutulmuş kadınlar olmaktan çıkıyor, başarıdan başarıya koşabiliyorlar. Çocuklarımızda geleceği inşa edecekler. Sağlam temeller üzerinde kurulacak bir gençlik çok büyük başarılara imza atacak. Bunun bilincin de olduğumuz için önemsiyoruz.

BEHİYE YILMAZ: Nur Hanım, çocuklara burs sağlıyorsunuz. İhtiyaç sahibi ailelere destek oluyorsunuz. Bu desteği hayırsever vatandaşlar aracılığıyla mı sağlıyorsunuz, yoksa bizzat şahsi desteğiniz mi? Bu desteği çocuklara ve ihtiyaç sahiplerine nasıl ulaştırıyorsunuz?

NUR GÜNDÜZ: Çocuklarımız toplumumuzun temel taşı. Her ne kadar okullarımız da eğitim alıyor olsalar da ”Ölene kadar eğitim” sloganını ilke edindik. İstedik ki kadınlarımızın sanatta, kültür alanın da eksikleri kalmasın. Kendilerini çaresiz ve yalnız hissettiklerinde çalacak bir kapıları olsun. Gücümüz yettiği oranda, eksik olduğuna inandığımız bir çok alan da eğitim vererek, yanlarında olmaya çalışıyoruz. Ayrıca Türk Kadınlar Birliği Foça Şubesi olarak okuyan, başarılı olan, öğrencilerimize burs desteği sağlıyoruz. Şu an 7 öğrencimiz mevcut. 4 öğrenciyle başladığımız bu yolculuk artarak devam ediyor. Onlara kaynak sağlamak adına yemek, gezi, seminer, kermes vb etkinlikler düzenliyoruz. Yeni Foça’mız da açılan ikinci el pazarında ve sevgi pazarında stantlar açarak gelirini bu burslar için kullanıyoruz. 120 üyemiz el birliği ile bize destek veriyorlar. Ayrıca kişisel desteğimi de büyük bir mutlulukla vermeye çalışıyorum. İhtiyaç sahibi olan kişiler bize ulaşabildiği gibi üyelerimizden de bize iletilenler oluyor. Bu kişilerin ihtiyaçlarını belirleyip yardımseverlerinde desteğiyle karşılamaya çalışıyoruz. İzmir depreminde mağdur olanlara destek sağladık. İlçemiz ve çevre köylerin de yaşayan ailelerin ihtiyaçlarını karşılamakla kalmıyor, eğitimlerine de katkı sağlıyoruz.  Tek hedefimiz kadın ve çocukların refah ve huzur içinde yaşamalarına bir nebzede olsa katkı da bulunmak.

BEHİYE YILMAZ: Nur Hanım, sizi yakından takip eden biri olarak özverili çalışmalarınızı takdir ediyorum. Şunu merak ediyorum; Türk Kadınlar Birliği’nin Foça’daki çalışmalarınıza bir katkısı ve desteği oluyor mu?

NUR GÜNDÜZ: Evet, her zaman yanımızdasınız, bunun için çok teşekkür ediyorum. Çevre il ve ilçeler de bulunan Türk Kadınlar Birliği Şubeleri ile koordineli çalışıyoruz. Etkinliklerimiz de birbirimize destek oluyoruz. Çünkü Hepimizin hedefi aynı. Bizde onlara Foça Şubesi olarak elimizden gelen her tür desteği vermekten çekinmiyoruz. Çünkü kuruluş amacımız aynı.

BEHİYE YILMAZ: Nur Hanım, üzerinde halen çalıştığınız ve planladığınız projeleriniz var mı?

NUR GÜNDÜZ: Eve, var. Başlattığımız ve halen devam eden birden fazla projemiz mevcut. Foça Şubemizde kadınlara yönelik eğitimler planlıyoruz. Daha önce “ Mutlu aile, Mutlu Çocuk” semineri verildi. İzmir Büyükşehir Belediyesinin düzenlediği seminerlere katıldık. Ege Kadın Platformunun hazırladığı seminerlere destek sağladık. Çocuk Esirgeme Kurumunu ve Foça Yaşlı Bakım Evini ziyaret ettik. Oralarda müzik çalışmaları yapmayı planlıyoruz. Kadınlarımızın emeklerini ortaya koyacakları projeler üzerinde çalışıyoruz. “Atatürk Kurtuluş Savaşında “ orotoryosunu hazırlayıp sunduk. Bu etkinliklerimiz artarak devam edecektir. Ayrıca kadınlarımıza yönelik “Sanat ve Kültür” başlığı altında “ SANAT TERAPİSİ”  Uygulamalı seminer düzenledik. İlk aşaması gerçekleşen “sanat terapisi” eğitimi periyodik bir çizgide devam edecektir.

BEHİYE YILMAZ: Son olarak okuyucularımıza ne söylemek istersiniz?

NUR GÜNDÜZ: Türk kültürünün önemli değerlerinden biri de kimsesizlere sahip çıkmak, yardıma muhtaç olanların elinden tutmak, insan olarak tüm canlılara sevgimizi göstermektir. Bu anlamda yaptığımız hizmetlerin geniş kitlelere duyurulmasına ve belki de başka insanların aynı çizgide, bir düşünce etrafında birleşip insanlara hizmet etmenin mutluluğunu yaşamaları için bir fikir vermiş olmanın düşüncesiyle, bana bu olanağı sunduğunuz için bütün kalbimle çok teşekkür ediyorum. Bir kadın olarak, kadınlarımızın çektiği sıkıntılara vakıfım. Onları yüreğim de hissediyorum. Çok zor bir süreç yaşasak da, onlar ve çocuklarımız için daha yapacak çok şey olduğunun farkındayım. Bundan sonra da onlar için, onlara daha fazla dokunabilmek için elimizden geleni yapmaya gayret edeceğiz.

ZERRİN FERTELLİ: Ben de çok teşekkür ediyorum. “Her şeye rağmen”  sevgiyle yol almanın hazzını ve mutluluğunu çok iyi biliyorum. Bütün hayatımı adadığım, Kadınlar ve çocuklar için yapılması gereken ne varsa ben orda oldum, bundan sonrada onların yanında olmaya devam edeceğim. Bir yüreğe dokunmak bir gülümsemede yer almak çok büyük bir zenginlik. Bunu sağlamak için varım. Var olmaya da devam edeceğim. 

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

Bunlarda İlginizi Çekebilir