SAHADER, Sosyal İşler Sekreteri Abdurrahman Aktürk ile röportaj

SAHADER, Sosyal İşler Sekreteri Abdurrahman Aktürk ile röportaj

Yenidunyagazetesi.com olarak sağlık teşkilatlarından emekli olmuş veya halen görevlerine devam eden sağlık çalışanlarıyla röportajlarımıza devam ediyoruz.

Twitter gibi sosyal paylaşım sitelerinde bir araya gelerek haklarını aramaya çalışan bir grup sağlık çalışanının daha sonra tüzel kişilik haline getirdiği Sağlık Çalışanları Hak ve Mücadele Derneği (SAHADER) ile yaptığımız çarpıcı röportajın önemli mesajlar vereceğine inanıyorum.

SAHADER’in nasıl bir dernek?

Sağlık çalışanlarının sorunlarını ilgili mercilere ulaştırmak, sorunları tespit ederek çözüm üretmek ve konuda mücadele etmek ve hakların alınması konusunda sendikaların pasif kalması nedeniyle, hak mücadelesinde öncülük etmek üzere kurulan Sağlık Çalışanları Hak ve Mücadele Derneği (SAHADER), Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere sağlık çalışanlarının özlük ve mali haklarının uygulanmasında söz sahibi olan makamların çalışanlarının sıkıntılarını anlaması, istek ve taleplerinin ilgili makamlara iletilmesi, sağlık çalışanlarının moral ve motivasyonunu bozan olumsuzlukların giderilmesi ve sağlık çalışanlarının saygınlığının yeniden kazandırılması amacıyla ve tüm sağlık emekçilerinin geleceğine güvenle bakabilmesi için mücadele eden bir dernek.

Lâfı fazla uzatmadan, derneğin Sosyal İşler Sekreteri Abdurrahman AKTÜRK ile yaptığımız röportaja sizleri davet ediyorum!

 

RÖPORTAJ

Konuşan: Çelebi ÖZTÜRK

yenidunyagazetesi.com: Abdurrahman Bey, öncelikle SAHADER olarak röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ediyorum. Röportaja başlamadan önce kendinizi kısaca tanıtır mısınız?

SAHADER: Fizik lisans mezunuyum. Yüksek lisansımı Kuantum Fiziği alanında yaptım, aynı zamanda bir öğretmenim. Sonrasında hemşirelik okudum ve geçen yıl ikinci yüksek lisansımı cerrahi uzman hemşire olarak tamamladım. Sahada yaşanan problemlerden dolayı derneğe üye oldum. Sonrasında mücadele sonucunda bugün sosyal işler sekreterliğini yürütüyorum.

yenidunyagazetesi.com: Değişik meslek gruplarının sorunları zaman içinde çözülürken, örneğin öğretmen meslek grubu gibi, sağlık çalışanlarının sorunları uzun yıllar çözülemediği gibi bu konuların çözümü için verilen sözlerde unutuluyor! Siz, SAHADER adıyla bir dernek kurdunuz. Bu derneğin kuruluşu için nasıl bir araya geldiniz, derneğinizin kuruluş amacı nedir?

SAHADER: Derneğimiz birbirini hiç tanımayan, sosyal medya üzerinden sağlık çalışanlarının dertlerini dile getiren, haksızlığa karşı çıkan insanların bir araya gelmesi ile kuruldu. Tüzel kişilik olduktan sonra da şu ana kadar görülmemiş bir hızda sosyal medya üzerinden gündem olma, millet vekillerine ulaşma, önerge hazırlatma, meclis ziyaretleri ve diğer sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte ortak çalışmalar yürütmek gibi koltuk sendikacılarının yapması gereken birçok ilke imza atmış olduk.

Artık kronikleşmiş olan sosyo-ekonomik sorunların çözümü için, sağlık ve sosyal hizmet alanındaki tüm demokratik kitle örgütleriyle işbirliği yapmayı temel ilke olarak benimsemiş olan derneğimiz, tüm siyasi, sendikal oluşumlara ve sivil toplum kuruluşlarına eşit mesafededir.

Esasında sağlık çalışanlarının bilinçlenmesine ve bu süreçte uyanışına neden olduğumuz için mutluyuz. Temel şiarımız sağlık emekçilerinin hak etmiş olduğu özlük haklarını, insani çalışma koşullarını ve refah düzeyini elde edebilmek için mücadele vermektir.

yenidunyagazetesi.com: Derneği kurdunuz. https://www.sahader.org/ ismiyle bir web siteniz var. Twitter gibi sosyal medyada paylaşımlarda bulunuyor, hatta hafta da birkaç kere temsilcileriniz açık sohbet toplantıları düzenliyor. Şunu sormak istiyorum; bu toplantılara yeterli sayıda katılım olduğunu, bu toplantı ve twitter’deki etkileşimin sorunların çözümünde etkili olacağını düşünüyor musunuz?

SAHADER: Gerek dernek hesabından gerek temsilci hesaplarımız üzerinden açılan tarihi, saati ve konusu belli olan bu sohbetlerin aslında amacı; sağlık çalışanlarını, derneğimizin yapmış olduğu meclis ya da bakanlık ziyaretlerinde neler konuşulduğuyla ilgili bilgilendirme yapma, yapılan gündem çalışmaları sonrasında açık bir şekilde kendini ifade etmek isteyen herkese olanak tanımak, mücadelemiz için yeni fikirlerin oluşmasını sağlamak ve derneğimizi tanıtmak, daha çok katılımcıya ulaşmak gibi yararları olmaktadır. Ayrıca bu sohbetlerin yeni gündem çalışmalarına yön vermesi, problemlerin saptanması, alınacak aksiyonların tartışılması gibi önemli getirileri mevcuttur. Özellikle belirtmek isterim ki bu işi yapan iki arkadaşımız profesyonel hale getirmek üzereler çalışmalarını. Sizin aracılığınızla Ankara il temsilcimiz Üzeyir Onur söylemez ve Kadir Uysal’a çabaları için teşekkür etmek istiyorum.

yenidunyagazetesi.com: Sağlık ve sosyal hizmet çalışanları adına faaliyette olan bir yapı olarak, beklentileriniz ve talepleriniz nedir?

SAHADER: Her platformda dile getirdiğimiz isteklerimiz

Yoksulluk sınırı üzerinde emekliliğe yansıyan tek kalem maaş verilmeli,

Sağlıkta şiddet sorununa çözüm odaklı politika geliştirilmeli,

Nöbet ücretleri asgari ücretin saatlik ederinin altında kaldı, nöbet ücretlerinin normal mesai ücretinin en az 1,5 katı olarak revize edilmeli,

Kamuda bayram ikramiyesi almayan yalnızca memurlar kaldı, bir an önce gereken düzenleme yapılmalı ve memurlara da ikramiye verilmeli,

Bir çift çorap alınamayan giyim yardımı, acilen güncellenmelidir.

Hem yetkili sendikada yönetici hem de sağlık kurumlarında tepe yönetimde bulunan kişiler görevden el çektirilmeli ve sendikal mobbing son bulmalıdır.

Kurum idarecilerinin atamalarındaki liyakatsizliğe son verilmeli, idareciler objektif nitelikte sınavlarla ve şeffaf olarak seçilmeli,

Tüm sağlık Kurum ve kuruluşlarında vardiyalı nöbetli çalışan personele tahsis edilmek üzere 24 saat hizmet verebilecek nitelikte kreşler açılmalı,

Gece çalışması ve hafta sonu çalışmalarında fark ücreti verilmeli,

Sendika istifa işlemlerinin e-devlet üzerinden yapılabilmeli,

Sağlık meslek çalışanlarına pandemide gösterdiği üstün başarı sebebiyle bir derece taltif verilmeli,

Covid- 19’un meslek hastalığı sayılması, vefat edenlere sağlık şehidi statüsü verilmeli,

Sağlık hizmetlerinden uygulanmaya devam eden farklı istihdam modelleri tamamen kaldırılmalı, tüm sağlık çalışanları güvenceli ve kadrolu olacak şekilde tek çatı altında toplanmalı,

Personel eksikliğinin bir an önce yapılacak atamalar sonucunda giderilmesi, ağır iş, yükünün azaltılması gerekmektedir.

yenidunyagazetesi.com: SAHADER olarak sağlık çalışanlarının saygınlığını kaybettiğini düşünüyor musunuz? Sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının mesleki sorunlarının çözülmesi, ekonomik kayıplarının giderilmesi ve sosyal olarak da sağlık çalışanlarına hak ettikleri değerin verilmesi ve saygınlığının kazandırılması amacıyla ne gibi çalışmalar yürütüyorsunuz?

SAHADER: Dünyanın örnek gösterdiği, belgesellere konu olan Türk sağlık çalışanlarının kendi ülkesinde maalesef ne mesleki açıdan ne de sosyal ve mali haklar açısından hak ettiği yerde olmadığını biliyoruz. En büyük sıkıntılarımızdan biri maalesef pandemi başından bu yana bakanlığın aşı sayısı, test sayısı, açılan şehir hastaneleri, yapılan muayene sayıları gibi istatistiklerle ilgilenirken sağlık çalışanlarını unutmasıdır. Şu anda doktor, hemşire, tekniker, teknisyen yurt dışına gidebilmek için dil kurslarına yazılıyor. Ülkesini seven, ancak neredeyse emeği sadece geçimine yetecek halde olan bu insanların maalesef göç etmesine sebep olunuyor! Zaman içinde nitelikli, tecrübeli bu insanların yokluğu ile karşı karşıya kalabiliriz. Gidenlerin yerine yenilerinin yetişmesi uzun zaman alacak. Var olan durumun yaşanmaması için yoksulluk sınırının üzerinde belirlenecek en alt düzeyde maaş ve bu maaşın emekliliğe yansıyacak şekilde düzenlenmesi gerekmektedir. Bunun yanı sıra Sağlık komisyonlarına bilgi ve raporlar hazırlıyoruz; bunları sosyal medya ile destekliyoruz. Ulusal basında yaptığımız araştırmalarla yer alıyoruz. Bunların dışında 39 sağlık branşı için bir mesleki kanun hazırlanması için çaba içerisindeyiz.

yenidunyagazetesi.com: Fazla mesai ve nöbet ücretleri konusu gündemde. Bu konuda neler söyleyeceksiniz?

SAHADER: Normal mesai ve nöbet ücretlerinin günün koşullarına göre yeniden düzenlenmesini istiyoruz. Sözleşmeli lisans mezunu bir sağlık çalışanının fazla mesai ücreti 64 TL, lise dengi bir çalışanın fazla mesai ücreti 55 liradır. Kadrolu (4A) lisans mezunu bir sağlık meslek çalışanın saatlik nöbet ücreti 75 TL. lisans mezunu bir sağlık çalışanının normal mesai saati toplam kazanç üzerinden hesaplandığında saatlik ücreti 247 TL’ye denk geliyor. Fazla mesai ücreti, normal mesai ücretinin bir buçuk katı olmalıdır. Şu an fazla mesai ücreti 75 TL.

Normal mesai ile fazla mesai arasındaki ücretlendirme, Sağlık Bakanlığı’nın son ücretlendirme politikasına göre ortaya böyle bir tablo çıkarıyor. Söz konusu durum uluslararası sözleşmelere aykırıdır. Gelişmiş ve gelişmekte olan hiçbir ülkede fazla mesai ücreti normal mesai ücretinden az değil. İlo yetkililerine defalarca konuyu aktarmamıza, durumun ulusal basına yansımasına rağmen henüz çözüm için adım atılmış değildir. Geçen aylarda bakan beyin nöbet ücretleri iyileştirilecek ifadeleri sağlık emekçilerine yazdığı mektupta yer almıştı, sonrasında meclis konuşmasında durumu tekrar etmiştir ancak sadece konuşmada kalmış sağlık emekçilerinin alın terinin karşılığı verilmemiştir.

SAHADER olarak, Sağlık Bakanlığı’ndan konuyla ilgili bir düzenleme yapılmasını talep ediyoruz. Günümüzün ekonomik koşullarına uygun olarak fazla mesai ücretinin yeniden düzenlenmesini istiyoruz. Nöbet ücretleri asgari ücretin saatlik ederinin altında kaldığı için bu utanç verici bir durumdur. Nöbet ücretleri normal mesai ücretinin en az 1,5 katı olacak şekilde düzenlenmelidir.

yenidunyagazetesi.com: Sağlık ve sosyal hizmet alanında kurulmuş çok sendika var. Belki zaman içinde yenileri de kurulacaktır. Siz, Sağlık Hizmet Kolunda bu kadar çok sendika kurulmasının sağlık çalışanlarına yararının olacağını düşünüyor musunuz? Bu sendikaların birleşerek daha güçlü bir mücadele verilmesi için görüş ve önerileriniz oluyor mu?

SAHADER: Anayasa mahkemesinin sendikaların %2 barajını iptal etmesi beklenmektir. Sendikal örgütlenmeye büyük bir darbe yapılmış ve toplu sözleşme ikramiyesi bir silah olarak kullanılmıştı. 347 ₺ toplu sözleşme ikramiyesi geçim sıkıntısı çeken sağlık meslek çalışanlarını tekelleşme derdinde olan sendikalarca üye yapma ve üyeyi elde tutma aracına dönüşmüş durumdadır. Her kurulan sendikanın sağlık çalışanlarının daha fazla bölünmesine sebep olduğunu düşünüyoruz. Herhangi bir siyasi yapının arka bahçesi olmayan emek veren, hukuk mücadelesini ilke edinen sendikalara desteğimiz sürmektedir. Üye sayısı az olan sendikalar birleşmeli, görüşümüz devam etmektedir.

yenidunyagazetesi.com:: Sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının taleplerinin iletilmesi ve sorunlarının çözülmesi için iktidar ve diğer muhalefet partileriyle görüşme yapıyor musunuz? Eğer görüşme yapıyorsanız taleplerinize yaklaşımları nasıl?

SAHADER: Muhalefet ve iktidar ile görüşmelerimiz, gerek vekillerle, gerek Sağlık Komisyon Başkanları ile ve gerek Meclis düzeyinde gerçekleşti. Halen de devam ediyoruz. Taleplerimiz net. Muhalefetin bunlara yaklaşımı daha ılımlı diyebiliriz. Maalesef hükümetin bakış açısı, Bakanlığımızın görüşü olan “teşekkür ederiz, hakkınız ödenmez, minnettarız” gibi övme sözlerinin ötesine geçememiştir. Sayın Fahrettin KOCA sağlık emekçilerini görmezden gelerek bizlerin meydana getirdiği başarı ve istatistikleri bir tanıtım aracı olarak kullanmaya devam etmektedir. Ancak iş sağlık emekçilerinin hakkını teslim etmeye gelince, var olan problemlerini görmeye gelince maalesef oralı olmamaktadır. Ayrıca şunu da ifade edeyim bakanlığa bağlı çalışan sağlıklı çözüm birimine dişim ağrıyor veya randevu bulamadım derseniz hemen dönüş alırsınız ancak şiddete uğradım, yemeklerimiz kötü, giyim yardımı yetersiz, geçinemiyoruz yazarsanız adeta hayalet muamelesi görürsünüz. Bizler varız ve bizleri görmek duymak zorundasınız.

yenidunyagazetesi.com:: Şiddet ve mobbing hakkındaki düşüncelerinizi öğrenmek istiyorum. Ülkemizde en çok şiddete uğrayan; gerek idareciler gerek iş arkadaşları tarafından en çok mobbinge uğrayanların sağlık çalışanları olduğu görülüyor. Bu konudaki düzenlemelerin yeterli olduğunu düşünüyor musunuz? Derneğinizin bu yönde çalışmaları var mı?

SAHADER: Şiddet konusunda bizim kadar hassas olan bir sivil toplum kuruluşu olduğunu zannetmiyorum. Uygulanabilir yasal mevzuat yeterli değil. Her şiddet olayından sonra faillerin nasıl ellerini kollarını sallayarak dışarı çıktığını görüyoruz. Hastanelere silah, bıçak, sopa gibi gereçler kolaylıkla sokulup sağlık çalışanlarını yaralayan ve öldüren birçok hasta ve yakını haberini okuyoruz. Bunların önüne geçebilmek adına şiddete uğrayan sağlık emekçilerinin sesinin duyurulması için sosyal medya üzerinden #BeyazKod1111 etiketi ile faillerin salıverilmesini önlemeye çalışıyoruz. Yetişmiş sağlık çalışanlarına uygulanan şiddet olayları biraz da kamu politikasının “küseriz”, “dışlarız” “kınarız” kelimelerinden öteye gitmemesinden kaynaklıdır. Oysa hastane girişlerine X-Ray cihazların kurulması, Polis gücünün arttırılması, sağlık çalışanlarının kolay ulaşabileceği şiddet butonlarının devreye alınması, şiddet uygulayanların hapis cezası alması, şiddeti önlemeye yönelik kamu spotlarının yapılması, acil dışında, sağlık hizmetinden 1 yıl ya da daha uzun süreli yoksun bırakılması gibi seçeneklerle caydırıcı hale getirilebilir.

yenidunyagazetesi.com:: Kamuoyunda sağlık çalışanlarının yüksek maaş aldığı gibi bir algı var. Bu algının nedeni nedir? Sağlık çalışanları gerçekten yüksek maaş mı alıyor? Sağlık çalışanlarının özlük ve mali haklarının yeniden düzenlenmesi konusundaki düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?

SAHADER: Lisans mezunuyum. Fizik eğitimi aldım. Kendimden örnek vermem gerekirse şuanda riskli birim olarak sayılan bir birimde on yıldır çalışıyorum ve beş parçaya ayrılan toplam ödemem 39 bin liradır. Yoksulluk sınırının 55 bin lira olduğu enflasyonist bu dönemde ay sonunu zor buluyorum. Nitelikli iş gücünün, hiçbir nitelik istenmeyen ve kura ile ataması yapılan, diploma ve ihtisas aranmayan bazı çalışanların çok altında bir maaşla çalıştığı açık ve net olarak ortadadır. Özlük ve mali hakların iyileştirilmesi için yıllardır mücadele veriyoruz ve diyoruz ki emekliliğe yansıyan yoksulluk sınırı üzerinde tek kalem maaş.

yenidunyagazetesi.com:: Bildiğiniz gibi pandemi süresince okullar kapalı kaldı ve öğretmenler evlerinden çalıştı. Ama sağlık çalışanları görevlerinin başındaydı; ağır, yoğun, yorucu ve yıpratıcı bu süreçte özveriyle görev yaptılar; kimi Covıd-19’a yakalandı, kimi öldü.

Şimdi, şunu sormak istiyorum;

Sağlık teşkilatlarında çalışanların görev tanımlaması ne yazık ki bazı karışıklıklara neden oluyor! İdareler, örneğin bir anestezi teknisyenini Acil Servis’te hemşirenin yapacağı görevde çalıştırabiliyor. Hemşire ve sağlık memuru gibi Sağlık Hizmetleri Kadrosundaki kişileri idarelerde görevlendirebiliyor. Derneğinizin buna bakış açısı nedir?

Sağlık çalışanları ve bazı sendikalar, Covıd-19 Hastalığından ölenlerin “şehit” sayılması ve bu küresel hastalığın da meslek hastalığı olarak kabul edilmesini istediler ama bu istekler kabul görmedi. Derneğinizin bu konudaki düşüncelerini öğrenebilir miyiz? Bununla ilgili bir çalışma yapıyor musunuz?

SAHADER: Pandemi döneminde amir takdiri gibi yuvarlak cümlelerle çıkarılan genelgelerle hastane yönetimlerine süper güçler tanımlandı. Bu da beraberinde problemleri getirdi ve saha da bu problemler, dediğiniz gibi meslek tanımlamalarının net yapılmaması nedeniyle idareler tarafından adeta bir fırsata dönüştü. Konuyla alakalı olarak sağlık çalışanlarını kapsayıcı eğitim ve tecrübesini gözeterek bir kariyer meslek kanunu düzenlenmesi elzemdir.

Bugün yıllarca emek verilen uzman hemşirelik, ebe ya da doktora yapan sağlık emekçilerine bir kadro ihdas edilmiş değildir. Kendimden örnek vereyim bir uzman hemşire ile lisans mezunu hemşire arasında 300-400 TL maddi kazanç farkı vardır. Sunulan kaliteyi ileri taşıyacak uzman sağlık personelinin motive edilmediği açıktır.  Oysa haklarımız ödenebilir ve hastaneleri ayakta tutan sağlık çalışanlarının alın terlerinin karşılığı verilebilir. Kamu çalışanlarının içerisinde en çok emek veren, gecesi-gündüzü olmayan, pandemi savaşının kazanılmasında rol oynayan sağlık meslek çalışanlarına çoktan hak ettikleri özlük ve mali hakları teslim edilebilirdi.  Ancak önceden de ifade ettiğim gibi sağlık meslek çalışanları söz konusu olunca sanki görünmeyen hayaletler gibi yapılıyor. Yokmuş gibi davranılıyor. Belki problemlerin üstü örtülerek görmezden gelinerek ne problemi denilebilir ancak Sayın İlber ORTAYLI hocamızın da ifade ettiği gibi yakın zamanda Hekimsiz, Hemşiresiz kalabiliriz. Avrupa’daki emsallerinin yarısı maaşı bile elde edemeyen sağlık profesyonelleri, üç katı hasta yoğunluğu ile baş etmekte ve anlaşılmak istenmektedir. Sağlık emekçileri mali ve özlük haklarını alıncaya kadar mücadelemiz devam edecektir.

yenidunyagazetesi.com:: Abdurrahman Bey, konu sağlık çalışanlarının sorunları olunca o kadar çok soru var ki. Tüm soruları sorup cevap almaya kalksak eminim birkaç ciltlik bir kitap ortaya çıkar. “Şimdilik” kaydıyla bu değerli röportajı noktalayalım; ama SAHADER olarak önümüzdeki günlerde yine bir röportaj yapmak üzere de söz almak isteriz. Umuyoruz ki sağlık çalışanları da bu röportajdan yararlanacaklardır. Zaman ayırıp sorularımızı içtenlikle yanıtladığınız için teşekkür ediyoruz.

SAHADER: Bizlere sağlık çalışanlarının sıkıntılarını haber yapmak suretiyle bu olanağı tanıdığınız için teşekkür ediyorum. Ne zaman isterseniz bana ve yönetimde ki tüm arkadaşlarımıza çekinmeden ulaşabilirsiniz. Yeter ki yaptığımız röportaj sağlık çalışanlarının sesinin duyulmasına, problemlerine çözüm için katkı sağlasın.

 

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

Bunlarda İlginizi Çekebilir

SONU GÖRMEK ÖNEMLİ

Kemal ALBAYRAK SONU GÖRMEK ÖNEMLİ İçinde yaşadığımız dünya hayatı dikensiz gül bahçesi değildir. Zıtlarla yaşamak her