Bunların derdi kamu çalışanlarının sorunlarını çözmek değil, kendi istikballerini korumak.
Anadolu Sağlık Sen Genel Başkanı Necip Taşkın, yetkili sendikanın, kamu çalışanlarının yığınla problemi dururken bunların çözülmesi için uğraşacağına il il gezerek siyaset yaptığını söyledi.
Yerel Seçimlere sayılı günler kala yetkili sendikanın ve ortağının il il gezerek siyaset yaptığını belirten Taşkın, “Bunların derdi memurun kangren haline gelen sorunlarını çözmek değil, siyaset yaparak kendi istikballerini korumak” olduğuna dikkat çekerek şu ifadelere yer verdi:
Yetkili Sendika siyasete destek vermezse bir saniye bile orada kalamaz.
“Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere, YÖK ve diğer Bakanlıklara bağlı sağlık tesislerinin ve çalışanların iş ve işyeri sorunları gün geçtikçe artıyor ve maalesef çözüm üretilemiyor. Yetkili sendika, sağlık çalışanlarının ve tesislerin sorunlarını çözmek için mücadele edemiyor. Yerel Seçimlere sayılı günler kala yetkili sendika ve ortağı iftar yemekleri, sahur programları vs. ile günü geçiriyor; il il gezerek siyaset yapıyorlar. Üzülerek ifade etmek istiyorum ki bunların derdi kamu çalışanlarının sorunlarını çözmek değil, bunların derdi kendi istikballerini korumak. Tüm kamu çalışanları biliyor ki bu sendikaların yönetimleri siyasete destek vermezlerse sendikacılık yapamazlar; o sendikanın Genel Başkanlığında bir saniye bile duramazlar.
“Sorun çözmekte değil ama siyaset yapmakta çok mahir ve hamaratlar!”
Sağlık tesislerinde çalışanların sorunlarını çözmekte başarısız olan yetkili sendika ve ortağı, çalışanların memnuniyetini sağlamaktan ziyade siyaset yapmakta çok mahir ve hamaratlar. Önümüzde yaklaşan bir Bayram varken, emekli ve işçilere olduğu gibi memurlara da Bayram İkramiyesi ödenmesi, çözülemeyen yemek sorunu, 12 bin TL seyyanen zammın kök maaşa yansıtılması, giyim kuşam yardımının çözülememiş olması, 3600 ek gösterge mağduriyetinin devam ediyor olması, YHS’nin kaldırılmaması, 2008 sonrası işe girenlerin özlük ve mali haklarından mağduriyetin devam etmesi, vergi diliminin yükseltilmesi, vergi oranının %15’te sabitlenmesi, üniversitelerde tayin nakil işlemlerinin hâlâ sorun olarak beklemesi, aile bütünlüğünün sağlanması ve eş durumu sorunlarının çözülememiş olması, tek kalem maaş yerine çok sistemli maaşa devam edilmesi, her yıl uzatılan Bayram tatillerinde 1.5-2 gün idari izinli sayılan çalışanların, idari izinli sayılan günlerde çalıştığı güne ait fazla mesai probleminin çözülememiş olması vb. pek çok sorunun çözümü için mücadele edilmesi gerekirken, ne yazık ki yetkiyi elinde tutan sendikaların siyaset için sahaya indiğini görüyoruz.
“Bunların derdi kamu çalışanlarının sorunlarını çözmek değil, kendi istikballerini korumak”
Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği %2 sendika barajı meselesinde algı oluşturmaya yönelik enteresan bir tepki gösterdiler. Hükümet ile görüşme yaptılar, basını kullandılar ve sanki sendika aidatı memurun maaşında eksilmeye neden oluyormuş gibi algı oluşturdular. Halbuki sendika aidatı Devletin kasasından çıkan, memurun maaşına hiçbir katkısı olmayan, emekliliğine yansımayan bir meblağ iken, bunu memurun zararına yapılmış bir hamle şeklinde deklare ettiler. Bu kadar mücadeleyi bu tepkileri açlık sınırının altında yaşam mücadelesi veren emeklinin ve yoksulluk sınırının altında yaşayan memurun mali haklarının iyileştirilmesi için vermiyorlar, veremiyorlar. Bunların derdi kamu çalışanlarının sorunlarını çözmek değil, kendi istikballerini korumaktır.”