Sevinç ATAN- ŞARKILARIN UNUTULMAZ SANATÇISI, BESTEKÂR ZEKAİ TUNCA İLE RÖPORTAJ

Sevinç Atan: Röportaj- “GÜLÜ SUSUZ SENİ AŞKSIZ BIRAKMAM” / ZEKAİ TUNCA

Sevgili dostlar;

Bugün Türk Sanat Müziğinin en önemli ustalarından biri ile şiir ve müzik dolu bir söyleşi yapmak, siz değerli okurlarımla ünlü sanatçımızın gönül deryalarında dolaşmak üzere bir araya gelmiş bulunuyorum.

Yediden yetmişe herkesin severek dinlediği şarkıları ve güzel sesi ile gönüllerde taht kurmuş olan bu başarılı müzik adamını tanımayanımız, ününü duymayanımız yoktur herhalde. Ancak biz Sayın Tunca’yı kendi tanımlarıyla okurlarımıza yansıtmak, biraz daha az bilinen yönlerinden söz etmek amacıyla buradayız.

Değerli bestekârımız Zekâi Tunca, kendisine gösterilen büyük ilgi ve sevgiyi çoktan hak etmiş, ölümsüz eserleriyle ünü sınırlarımızı aşmış bir sanatkâr. Ben de herkes gibi yıllardır Zekâi Tunca şarkılarını hayranlıkla dinleyen biri olmakla beraber, bugün daha az bilinen bir yönüne değinmek, kendisiyle güftekâr Zekâi Tunca hakkında konuşmak istiyorum.

Bilindiği gibi unutulmaz bestelerinin birçoğunun sözleri de sanatçının kendisine ait. Bunlar dinleyenlerin yüreklerini titreten çok duygusal, çok güzel, çok anlamlı şiirler. Daha doğrusu güfteler. Bu gün sizlerle bu güzel eserleri paylaşacağız.

-Sayın Tunca, yoğun çalışmalarınız arasında birharf.net adına beni kabul ettiğiniz, bu söyleşiye katıldığınız için öncelikle size teşekkür etmek istiyorum. Bu bana büyük mutluluk verdi. Güzel besteleriniz ve güzel sesinizle halkımızın gönlünde çok özel bir yeri olan siz değerli sanatçımız ile bu görüşmeyi gerçekleştirebilmek benim açımdan çok sevindirici bir olay. Daha fazla zamanınızı almamak amacıyla bir kez daha teşekkür ederek söze başlamak istiyorum.

-Ben de size teşekkür ederim. Böyle bir söyleşiye layık bulunduğum ve beni seçmiş olduğunuz için.

-Kısa bir yaşam öykünüzü alabilir miyim?

-Ankara’da doğdum, Ankara’da büyüdüm, Ankara’da devam ediyorum. Bu işle uğraşan herkesin sığınağı İstanbul’dur biliyorsunuz. İstanbul bu işin başkentidir, ancak ben ısrarla Ankara’da yaşamaya ve çalışmalarımı Ankara’da sürdürmeye çalışıyorum. Bu da biraz zor oluyor tabii.
Teknik Öğretmen Okulu mezunuyum. “Ankara Erkek Teknik Yüksek Öğretmen Okulu”.

1966 Yılında TRT nin açmış olduğu en geniş kapsamlı sınavla TRT’ye girdim. Fakat memuriyet durumum vardı. Devam edemedim.

Ordu’da öğretmenken açılan başka bir sınavla TRT Çok Sesli Korosu’yla TRT’ye geri döndüm. Orada çalışıyorken tekrar bir sınav verip Türk Sanat Müziği yetişmiş sanatçısı oldum. Solist sanatçı olarak 1996’ya kadar Ankara Radyosu’nda göreve devam ettim. Bunun yanında TRT Repertuar Kurulu Denetleme Kurulu üyeliklerinde bulundum.

1996’dan beri kendi isteğimle Kültür Turizm Bakanlığı Devlet Türk Müziği Koroları solisti olarak çalışıyorum. Albümlerim var. Şu an on beş tane oldu. Sadece meraklısının bildiği şarkılarım vardır. TRT bazlı sayıları sekseni bulan bestelerimin yanında TRT tarafından tescil edilmemiş toplam seksen beş kadar bestem var. Bunların hemen hemen yarısından çoğu tanındı, sevildi, okundu. Bir kısmını ise az önce belirttiğim gibi sadece meraklıları bilir.

-Sayın Tunca sizin eserlerinizi okuyan, albümlerine alan o kadar çok ünlü ses sanatçısı var ki. Ya bu eserlerin aldığı ödüller, ulaştığı rakamlar gerçekten inanılmaz.

-Günümüzde bu işe olan ilgi bir hayli azaldıysa da biz dinleyicilerimizin, sevenlerimizin bizden beklentilerine cevap verebilmek için hala birşeyler yapmaya çalışıyoruz. Ben de elimden geleni yapmaya çabalıyorum. Konserlerim oluyor, Kültür Bakanlığı konserlerim ve televizyon programlarım oluyor. Böylece devam ediyoruz.

– Ne kadar güzel bir koşuşturmaca. Ankara’da kalmış olmanız bizim için doğrusu büyük mutluluk. Herhalde Ankara, İstanbul, İzmir ve diğer illerimiz arasında mekik dokuyorsunuz. Bunun sizi ne kadar yorduğunu tahmin etmek hiç de zor değil. Ancak musikimize kazandırdığınız o birbirinden güzel eserler de bu sanat aşkıyla fışkırıyor sanırım. Bestelerinizin her biri halkımız tarafından büyük ilgi görüyor, çok seviliyor.

Yıllardır dillerden düşmeyen şarkılarınızı büyük bir beğeni ile izliyor, dinliyor ve söylüyoruz. Az önce belirttiğiniz gibi bu işin meraklıları var tabi. Türk Sanat Musikisinin tutkunları hiç de az sayılmaz. Bizler kendimizi bildik bileli radyoyla ve Türk Sanat Müziğiyle iç içe yaşayan şanslı bir kuşağız. Gönlümüzden ve kulaklarımızdan nağmeler eksilmeden bugüne kadar gelmiş biri olarak ben kendi adıma bugün de çok umutluyum.

Hala gencecik gönüller bu işlerle uğraşmaya, sizleri örnek alarak bir şeyler başarmaya çalışıyorlar. Onlara yol gösterecek bu değerli çalışmalarınız elbette takdir edilmeye layıktır.

Halkımızın gönlüne altın harflerle yazılmış öyle çok eseriniz var ki hepsini birden bu sayfalara sığdırabilmek elbette mümkün değil.

Sözleri değerli hocam üstat Cemal Safi’ye ait “İmkânsız” gibi ” Telefonda Sen” gibi, sözleri size ait “Yok Mu Bunun Orta Yolu Tanrım ” gibi ” Gülü Susuz Seni Aşksız Bırakmam” gibi. Yine sözleri çok yakında kaybettiğimiz değerli söz yazarı dostumuz ilkan San’a ait ” Bunca Güzel İçinde Birisi Var Ki” gibi. Hepsini buraya sığdıramayacağım nice besteniz gönüllerde fırtınalar estirdi ve estirmeye devam edecek.


Zekai Tunca ve Sevinç Atan

-Çok teşekkür ederim.

-Sayın Tunca, hepimizin bildiği gibi unutulmaz eserlerinizin bir çoğunun sözleri kendinize ait. Gayet anlamlı ve etkileyici güfteleriniz var. Ben şimdi sizin şair yanınıza da birazcık değinmek istiyorum.
Kendi bestelerinize böylesine güzel şarkı sözleri yazdığınıza göre şiirle özel olarak ilgileniyor
musunuz?

-Şimdi, zaten yarım yamalak yazdığım şeyler müzikle başlıyor ve müzikle tamamlanıyor. Yine şarkı sözü olmuş oluyor. Bunların yanında yazmış olduğum kenarda duran bir kaç tane şiir denemem var, diyebilirim. Daha doğrusu şiir çıkar çıkmaz müzik üzerine atlıyor, şiiri kapıyor. Yeni bir besteye dönüşüyor.

– Böylesine çok sevilen eserlerinizde kendi sözlerinizi gördüğüm zaman, şair yönünüzü merak ettiğimi belirtmeden geçemeyeceğim.

-Bakınız, şöyle açıklayayım. Bugüne kadar çok değerli şair dostlarımın birçok güzel kitabı elime geçmiştir. O kadar çok şiir okuyorum ki farkına varmadan şiir yazmaya başlamış olabilirim diye düşünüyorum. Bu bana şair dostlarımın bir katkısı olsa gerek, diyeceğim.

-Sayın Tunca, beste yaparken seçtiğiniz güftenin hece veya aruz vezni ile yazılmış olması gibi bir tercihiniz oluyor mu?

-Yok hayır, böyle bir ayırım yapmıyorum. Fakat bugüne kadar yaptığım besteler hep hece vezniyle yazılmış şiirlerden oluşmuştur.

-Bu arada 2004 yılında yapılan ve son yılların en geniş kapsamlı yarışması olan “TRT Alaturka Beste Yarışması”nda almış olduğunuz birincilik ödülünden de söz etmeden geçemeyeceğim. Yanılmıyorsam iki bin yedi yüz otuz yedi eser arasında güftesi de size ait olan “Ben Sende Yaradanı Sevdim” adlı eserinizin ardından diğerleri takip etti. 

  • Evet,  Hicaz

“Sen İlk Değil Son Değilsin” (3 üncü)……Söz. Kayahan Acar / Beste Zekai Tunca Makam Hicaz
“Yüreğime Kör Düğümler Atılmış” (7 inci)………Söz Dilaver Cebeci / Beste Zekai Tunca Makam Nihavent
1989′ da “İmkansız”…………..Söz Cemal Safi / Beste Zekai Tunca Makam Kürdili Hicazkar( Milliyet birincisi,Hürriyet-Altın Kelebek beste ve TV yıldızı, TRT ödülleri birincisi TV’de Yedi Gün, Gong Dergileri vb
1991 de “Gözüm Kesmiyor” (6 ncı)…..Söz Cemal Safi / Beste Zekai Tunca Makam Uşşak
1992′ de “Üzme Beni” (1 inci)…………..Söz: Zeka Tunca / Beste Zekai Tunca Makam Hicaz
1995′ de “Tanrım” (2 inci)……….Söz : Zekai Tunca / Beste Zekai Tunca Makam Kürdi
1996′ da “Beni Sevmeye Devam Et” (İlk 10)
Ve;
2004′ de “Aşka Merakım Ezelden” (TRT Alaturka Beste Yarışması Birincisi)
gibi şarkılar takip etti. Bütün bu şarkılar, zamanın en gözde sanatçıları tarafından seslendirildi.
“İmkânsız” ayrıca, Milliyet’in son 27 yılın şarkıları ve son 50 yılın şarkıları özel listesine de girdi.
Son şarkıları: “Yalana Bak, Seni Sormalı, Mehmedim, Seni Aşksız Bırakmam, Gönlüne Sağlık, Güldürme (v.b.)” Türk Müziğine açık nadir radyo ve televizyonlarda mütevazı ölçülerde seslendirilmektedir.

Milliyet’ in geleneksel ödül konserlerinde, gerek kendi şarkılarının seslendirilmesinde, gerekse konserin tamamının seslendirilmesinde solist oldum.

1998′ de verilen Devlet Sanatçılığı unvanı diğer bütün sanatçılar için olduğu gibi ihtilaflı durumda sürmektedir. Yurt içinde, hemen her yerde ve yurt dışında (Cezayir, Suriye, Sovyetler Birliği, Avustralya, Amerika, Almanya, Hollanda, İtalya, Bosna, Belçika, İsviçre, Arnavutluk, Tataristan da) özel ve resmi konserlerle kitlelere Türk Müziğini sundum.

-Sayın Tunca, söyleşimize katıldığınız için çok teşekkür ediyorum.

-Bu fırsatı verdiğiniz için ben teşekkür ediyorum.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

Bunlarda İlginizi Çekebilir

SONU GÖRMEK ÖNEMLİ

Kemal ALBAYRAK SONU GÖRMEK ÖNEMLİ İçinde yaşadığımız dünya hayatı dikensiz gül bahçesi değildir. Zıtlarla yaşamak her