Erzincan’da Başbağlar Şehitlerini Anma Programı Düzenlendi.
Yayın: 6 Temmuz 2024- 17.01/Güncelleme: 6 Temmuz 2024- 17.01
yenidunyagazetesi.com
Haber Merkezi/Ankara-
Kemaliye İlçesine bağlı Başbağlar Köyünde 5 Temmuz 1993 yılında katledilen 33 vatandaşımız için Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu, Belediye Başkanı. Bekir Aksun, il protokolü, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri, şehitlerimizin yakınları ve vatandaşlarıN katılımıyla anma programı düzenlendi.
Saygı duruşunda bulunulmasının ardından okunan İstiklal Marşı ile başlayan törende Kur’an-ı Kerim tilaveti verildi.
Belediye Başkanı Bekir Aksun programda yaptığı konuşmasında şunları ifade etti; “Bugün burada bundan 31 yıl önce 5 Temmuz 1993 tarihinde alçak teröristlerin canice gerçekleştirdikleri katliam sonucunda Erzincan’ımızın güzel ilçesi Kemaliye bağlı Başbağlar köyünde hayatını kaybeden 33 vatandaşımızı, şehidimizi; anmak, acılarımızı paylaşmak, sizlerle hemhal olmak, birlik ve dirliğimize kastetmek isteyenleri lanetlemek üzere bir araya gelmiş bulunmaktayız. Bu mukaddes yerde bulunmaktan, aranızda olmaktan onur ve gurur duyuyorum!
“ŞEHİTLERİMİZİN ACISINI DÜN GİBİ YÜREĞİMDE HİSSEDİYORUM”
Ezan saati katliam planlayanlar kadın, erkek, çocuk ayırt etmeden, savunmasız vatandaşlarımızı kahpece kurşuna dizenler, evlerimizi ateşe verenler 33 vatandaşımızı şehit etmiş, 30 tane kadını dul, 100’e yakın evladımızı yetim bırakmıştır.
Ama unutmasınlar ki! Geride kalanlar bize önce Allah’ın, sonra şehitlerimizin emaneti, başımızın tacıdır. Biz dün olduğu gibi bugünde hep birlikte buradayız. Birliğimize kastetmek isteyenlere asla müsaade etmeyeceğiz.
“ERZİNCAN’IMIZIN VE TÜRKİYE’MİZİN ÜZERİNDE HAİN PLANLARI OLANLAR ASLA EMELLERİNE ULAŞAMAYACAKTIR”
Bizler bir kilimin desenleriyiz. Farklılıklarımızı zenginliklerimiz olarak görür, ona göre yaşarız. “Ayrılıkta azap, birlikte rahmet vardır” hadisi şerif-i şiarımızdır. Son yurdumuzun neresinde olursa olsun aramıza ayrılık tohuma ekmek isteyenlere karşı hep birlikte omuz omuza mücadele etmeli, kardeşlik hukukumuza zeval getirmemeliyiz.
Maalesef ülkemiz geçmişte buna benzer birçok talihsiz ve tehlikeli vakalarla ve vukuatlarla sarsılmış, kamplaşmanın derin sularına çekilmeye çalışılmıştır.
Sonu ve istikameti olmayan; sosyal şiddetin, ideolojik karşıtlığın ve mezhep çekişmesinin karanlık labirentlerinde aziz milletimiz fertleri birbirine girmiş ve nesiller bu şekilde israf olmuştur.
Kan, kavga ve karmaşayla beslenmiş ve şekillenmiş acı tecrübeler, milletimizin birbirine düşmesinin kimlerin işine yaradığını, bundan hangi mihrakların nemalandığını herkese göstermiştir.
Başbağlar Katliamı’ndan birkaç gün öncesinde, yakın tarihin en üzücü ve insanlıkla ilgisi olmayan trajik gelişmelerinden birisi olan 2 Temmuz 1993 tarihinde vuku bulan Sivas olaylarında kimliği belirsiz kişilerce gece vakti dağıtılan ve yöre halkını galeyana getirici bildirilerin amacı bugün daha net olarak anlaşılmıştır.
Alevlendirilmeye çalışılan etnik ve mezhep gerilimi yalnızca aziz Türk milletine zarar verecek, düşmanlarımızı sevindirecektir.
Bu itibarla herkes azami duyarlılık içerisinde kalarak, ülkemizi ateşe atacak tuzaklara ve kamplaşmalara karşı son derece temkinli davranmalıdır.
Kirli emelleri olan alçaklar hedeflerine ulaşamayacak, hain terör örgütünün muhakkak kökü kazınacak, ülkemiz ve yüce milletimiz bu kirli oyunlardan ve terör belasından kurtarılacaktır.
Erzincan Kardeşliğin şehridir.
Biz; kökeni, mezhebi, inancı ve siyasi yönelimi ne olursa olsun herkesin Türk milletinin bir, ayrılmaz ve eşit ferdi olduğuna yürekten inanmaktayız.
Bu hakikati değiştirmeye, bozmaya ve milletimizi birbirine düşürecek her girişime dün olduğu gibi bugün de sonuna kadar karşı çıkmakta ve üstesinden gelmek için her fedakârlığı göstermekten geri durmayacağız.
Başbağlar katliamı ile birlikte terör en aşağılık yüzünü bir kez daha sergilemiştir. Ülkemizin bölünmez bütünlüğüne göz diken hain odaklar Başbağlar’da da kardeşlik hukukumuzu bozmaya yeltenmiş fakat yaşanan büyük acılara rağmen başarılı olamamışlardır. Tarihte ülkemizi parçalamak isteyen hainler asla emellerine ulaşamadı ve ulaşamayacaktır.
31 yıldır Başbağlar milletimizin ortak acısı, ortak yasının adı olmuştur. Her karışına kanını, canını feda etmiş şehitlerimizin, gazilerimizin emaneti olan bu toprakların neferi olan bir milletiz biz.
Birlik ve beraberliğe her şeyden çok ihtiyacımız olan bu günlerde, vatanımıza göz diken hainlere her bir ağızdan diyoruz ki; Madımak’ta yanan canda bizim, Başbağlar’da dökülen kanda bizim. Biz bir ölürsek bin diriliriz.
Bu duygu ve düşüncelerle bu menfur katliamın mağdurlarına sabır, kaybettiğimiz canlara ise Allah’tan rahmet diliyorum. Allah bir daha böyle acılar yaşatmasın. Sizleri saygıyla selamlıyorum. Allah’a emanet olun!
Ne Mutlu Türk’üm Diyene!”