İŞYERİ KOŞULLARI

////

Özel sektör çalışanları haklarını biliyor mu?

0 views
24 mins read

Özel Sektör Çalışanları için özel haber

 

Yayın: 13 Mart  2024-01.29/Güncelleme: 13 Mart  2024-01.29

yenidunyagazetesi.com
Haber Merkezi/Ankara- HABER ANALİZ

Özel sektör çalışanlarının iş yerinde karşılaştıkları sorunlar ve bu sorunlarla ilgili olarak nasıl başa çıkabileceklerine dair bilgilendirilmeleri için yaptığımız özel araştırmada İbn Haldun Üniversitesinin bu konudaki çalışmasının çok değerli olduğunu düşünüyoruz.

Özel sektör çalışanları iş yerinde ayrımcı muameleye maruz kaldığı kadar, iş sözleşmesinden ya da işyeri koşullarının sözleşmede belirtildiği gibi uygulanmaması, izin, sosyal hakları, ücret vs.  gibi bazı haklarının Kanun ve sözleşme hükümlerine uygun olarak uygulanmadığı sıkça görülmektedir.

Bu araştırmamız İbn Haldun Üniversitesi’nden alınmış olup, ticari amaçlı, kâr güden bir site olmadığımız için özellikle özel sektörde çalışan takipçilerimizin yararlanması amacıyla yayınlayarak bilgilerinize sunuyoruz.

“Özel sektör çalışanları, iş yerinde karşılaştıkları ayrımcı muamele, iş sözleşmesi ya da işyeri uygulaması ile sağlanan haklarının temin edilmemesi*, iş güvenliğinin sağlanmaması, geçerli ya da haklı nedene dayanmayan işten çıkarma gibi durumlarla karşılaşabilmektedir. Çalışanların haklarını ve hak ihlalleri durumunda başvurulacak hukuki çareleri bilmeleri iş hayatında daha mutlu olmalarını sağlar. Biz de bu yazımızda özel sektör çalışanlarının 4857 Sayılı İş Kanunu kapsamındaki haklarını kaleme aldık. Her olayın özelliklerine göre yapılacak değerlendirme değişebileceği için hukuki bir yola başvurmadan önce profesyonel destek alınmasını tavsiye ederiz.

Eşit İşlem Görme Hakkı

İş ilişkisinde her çalışanın eşit muameleye tabi tutulma hakkı bulunmaktadır. İşveren, dil, din, ırk, renk, cinsiyet, medeni hal, vicdani kanaat, mezhep ve benzeri nedenlere dayalı olarak çalışanlara karşı ayrımcı muamelelerde bulunamaz.

İşveren, haklı nedenler olmadığı sürece esaslı tam zamanlı çalışan ile kısmi zamanlı çalışan ya da uzaktan çalışan yahut belirli süreli sözleşmeyle çalışan ile belirsiz süreli çalışanlara farklı muamele yapamaz.

İşverenin çalışana sürekli ve sistematik bir şekilde olumsuz davranışlarda bulunması durumu olan mobbing de eşit muamele etme borcunun ihlali sayılır. Bu durumda çalışan, işverene karşı dört aylık ücreti tutarında ayrımcılık tazminatı ve yoksun bırakıldığı haklarını talep etmek üzere dava açabilir.

Ücret Hakkı

İş sözleşmesinin esaslı unsuru, çalışanın çalışması karşılığında hak edeceği ücret hakkıdır. Çalışanlara iş sözleşmeleri kapsamında çalışmaları karşılığında belirlenen ücretin düzenli olarak ödenmesi işverenin sorumluluğundadır. İşçinin saatlik ücreti, saatlik asgari ücretin altında olamaz.

Çalışanın ücretinin kanun hükümleri veya sözleşme şartlarına uygun olarak hesap edilmemesi veya ödenmemesi çalışan açısından haklı fesih nedeni oluşturur. Sigorta priminin eksik tutardan ödenmesi de çalışan açısından haklı fesih nedenidir.

Fazla Mesai Ücret Hakkı

Haftalık çalışma saati olan 45 saati aşan çalışmalar için çalışanların fazla çalışma ücreti hakkı doğmaktadır. İşçinin haftalık 45 saati aşan çalışmasında, çalıştığı her fazla saat için saatlik ücretine denk gelen ücreti %50 zamlı olarak hesaplanır.

Hafta Tatili Hakkı

Çalışanların çalıştıkları her bir hafta içinde kesintisiz en az bir gün dinlenme hakkı bulunur. Çalışılmayan hafta tatili günü için işveren tarafından bir iş karşılığı olmaksızın o günün ücreti tam olarak ödenmek zorundadır. Çalışan, haftalık 45 saatlik çalışma saatini doldurduktan sonra işveren tarafından tatil gününde de çalıştırılması halinde işçiye 1 günlük ücretinin üzerine yüzde elli zamlı günlük ücreti olan 1.5 günlük ücret de eklenerek toplamda 2.5 günlük ücretin ödenmesi gerekir.

Genel Tatil Hakkı

Çalışanların ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmama hakları vardır.  Bu günlerde çalışanlara o günün ücreti tam olarak ödenir. Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışanlara çalışma yaptırılması halinde çalışılan her gün için işçiye ayrıca bir günlük ücreti ödenir.

Yıllık İzin Hakkı

Çalışanların işyerinde deneme süresi de dahil işe başladığı günden itibaren olmak üzere en az bir yıl çalışmaları halinde yıllık ücretli izne hakları doğmaktadır. İşçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi, hizmet süresi bir yıldan beş yıla kadar (beş yıl dahil) olanlara on dört günden, beş yıldan fazla on beş yıldan az olanlara yirmi günden, on beş yıl (dahil) ve daha fazla olanlara yirmi altı günden az olamaz.

On sekiz ve daha küçük yaştaki işçilerle elli (50)ve daha yukarı yaştaki işçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi yirmi günden az olamaz.

Yıllık ücretli iznin sürekli olarak verilmesi zorunlu olmakla beraber tarafların anlaşması halinde bir bölümü 10 günden az olmamak üzere en çok üçe bölünebilir.

İş Sağlığı ve Güvenliğini Talep Hakkı

İşveren, çalışanların işle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlamak; mesleki risklerin önlenmesi, eğitim ve bilgi verilmesi dâhil her türlü tedbirin alınması, organizasyonun yapılması, gerekli araç ve gereçlerin sağlanması, sağlık ve güvenlik tedbirlerinin değişen şartlara uygun hale getirilmesi ve mevcut durumun iyileştirilmesi için çalışmalar yapmakla yükümlüdür.

Ara Dinlenme Hakkı

Dört saat veya daha kısa süreli işlerde on beş dakika, dört saatten fazla ve yedi buçuk saate kadar (yedi buçuk saat dahil) süreli işlerde yarım saat, yedi buçuk saatten fazla süreli işlerde bir saat ara dinlenmesi verilir.

Esaslı Değişikliklere Rıza Göstermeme Hakkı

İşveren çalışma koşullarında esaslı bir değişikliği (ücret, çalışma yeri ve zamanı, iş yerindeki çalışma süreleri, yan haklar) ancak durumu çalışanlara yazılı olarak bildirmek suretiyle yapabilir. Yazılı olarak yapılmayan ya da işçi tarafından altı iş günü içinde yazılı olarak kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi bağlamaz. İşverenin değişikliğin geçerli bir nedene dayandığını veya fesih için başka bir geçerli nedenin bulunduğunu yazılı olarak açıklamak ve bildirim süresine uymak suretiyle iş sözleşmesini feshetme hakkı saklıdır.

Belirli Günlerde Mazeret İzni Hakkı

Çalışanların evlenmeleri veya evlat edinmeleri ya da ana veya babalarının, eşlerinin, kardeşlerinin, çocuklarının ölümü halinde üç gün, eşlerinin doğum yapması halinde ise beş gün ücretli izin hakları vardır.

Doğum İzni Hakkı

Kadın işçilerin doğumdan önce sekiz ve doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam on altı haftalık süre için izin hakları vardır. Çoğul gebelik halinde doğumdan önceki sekiz haftaya iki hafta süre daha eklenir. Kadın çalışanın sağlık durumu uygun olduğu takdirde, doktor onayı ile eğer isterse doğumdan önceki üç haftaya kadar işyerinde çalışabilir. Bu durumda, kadın işçinin çalıştığı süreler doğum sonrası sürelere eklenir. Kadın işçiye, analık izninin bitiminden itibaren isteği hâlinde altı aya kadar ücretsiz izin verilir. Analık izninin bitiminden itibaren çocuğunun bakımı ve yetiştirilmesi amacıyla ve çocuğun hayatta olması kaydıyla kadın işçi ile üç yaşını doldurmamış çocuğu evlat edinen kadın veya erkek işçilere istekleri hâlinde birinci doğumda altmış gün, ikinci doğumda yüz yirmi gün, sonraki doğumlarda ise yüz seksen gün süreyle haftalık çalışma süresinin yarısı kadar ücretsiz izin verilir. Çoğul doğum hâlinde bu sürelere otuzar gün eklenir. Çocuğun engelli doğduğunun doktor raporu ile belgelendirilmesi hâlinde bu süre üç yüz altmış gün olarak uygulanır.

Süt İzni Hakkı

Çocuk emziren kadın işçilerin çocuklarına süt vermeleri için belirtilecek süreler günlük çalışma saatlerine dahil edilir. Kadın işçiye, bir yaşından küçük çocuğunu emzirmesi için günde toplam bir buçuk saat  süt izni verilir.

Kıdem Tazminatı Hakkı

Belirsiz süreli iş sözleşmesi kapsamında bir yıl ve daha uzun süre çalışanlar, iş sözleşmesini haklı nedenle feshetmeleri, iş sözleşmelerinin işverence haklı bir neden olmaksızın feshedilmesi halinde kıdem tazminatına hak kazanır. Kadın çalışanlar, evlilik tarihinden itibaren bir yıl içinde, herhangi bir gerekçe göstermeksizin iş sözleşmesini feshederek kıdem tazminatına hak kazanabilir.

Erkek çalışanların askerlik görevi nedeniyle işten ayrılması, çalışanların emekliliğe hak kazanması veya bu kapsamda yaş dışında gereken sigortalılık süresi ve prim gününün doldurulması nedeni ile işten ayrılması, kadın çalışanların evlilik nedeniyle 1 yıl içinde kendi arzusu ile işten ayrılması veya çalışanın ölümü gibi koşullardan birinin gerçekleşmesi hâlinde de kıdem tazminatı ödenmesine hak kazanılır.

İhbar Tazminatı Hakkı

Belirsiz süreli iş sözleşmelerinde, haklı nedene dayalı derhal fesih hakkı saklı kalmak üzere iş sözleşmesinin feshedilebilmesi için bildirim yapıldığı günden itibaren, altı aydan az süre çalışmış olan işçi için iki hafta, altı aydan bir buçuk yıla kadar çalışmış olan işçi için dört hafta, bir buçuk yıldan üç yıla kadar çalışmış olan işçi için altı hafta, üç yıldan fazla çalışmış işçi için, bildirim yapılmasından başlayarak sekiz haftalık ihbar süreleri bulunmaktadır. Bu sürelere uyulmaksızın iş sözleşmesinin sona erdirilmesi halinde süreye uymayan taraf, bildirim süresine ilişkin ücret tutarında tazminat ödemek zorundadır.

Bildirim süreleri içinde işveren, işçiye yeni bir iş bulması için gerekli olan iş arama iznini iş saatleri içinde ve ücret kesintisi yapmadan vermeye mecburdur. İş arama izninin süresi günde iki saatten az olamaz ve işçi isterse iş arama izin saatlerini birleştirerek toplu kullanabilir.

Feshin Geçerli Nedene Dayandırılması ve İşe İadeyi Talep Hakkı

Otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan ve belirsiz iş sözleşmesi ile çalışanların iş sözleşmesinin işverence feshedilebilmesi için işverenin fesih bildiriminde işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanma zorunluluğu bulunmaktadır.

İş sözleşmesi işverence fesih bildiriminde neden gösterilmeden feshedilen ya da gösterilen nedeni geçerli bir nedene dayanmadığı iddiasında olan ve üst paragraftaki şartların kendisi için gerçekleştiği çalışanlar, fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde işe iade talebiyle iş mahkemelerinde dava açabilir. İşe iade davasının kabul edilmesi ve kesinleşmesi halinde işçi, 10 gün içinde işverene işe başlamak istediğini yazılı beyan etmek zorunda olup, işveren de işçiyi  1 ay içinde işe davet etmek  zorundadır. Dava sonucunda işe başlatmayan işverenler, yasal düzenleme gereği işçiye en az 4 aylık, en fazla 8 aylık ücret kadar tazminat ödemesi yapmak zorundadır.

Herhangi bir askeri ve kanuni ödev dolayısıyla işinden ayrılan işçiler bu ödevin sona ermesinden başlayarak iki ay içinde işe girmek istedikleri takdir­de işveren bunları eski işleri veya benzeri işlerde boş yer varsa derhal, yoksa boşalacak ilk işe başka isteklilere tercih ederek, o andaki şartlarla işe almak zorundadır. Aranan şartlar bulunduğu halde işveren iş sözleşmesi yapma yükümlülüğünü yerine getirmezse, işe alınma isteğinde bulunan eski işçiye üç aylık ücret tutarında tazminat öder.

İşsizlik Maaşı

Kendi isteği ve kusuru dışında işten ayrılan sigortalı çalışanlar, işten ayrıldıkları tarihten önceki üç yıl içinde en az altı yüz gün sigorta primlerinin ödenmiş olması ve işten ayrıldıkları tarihten önceki yüz yirmi günü kesintisiz olarak çalışmış olmaları halinde işsizlik maaşından faydalanabilir. Çalışma süreleri; 600 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsizler 6 ay, 900 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsizler 8 ay, 1080 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsizler 10 ay süreleri ile işsizlik ödeneğinden faydalandırılabilirler.

Biliyor muydunuz?

!       İşçinin işverene ait işyerinde ya da işyeri dışında başka bir yere görevli olarak gönderilmesi nedeniyle sırada uğradığı her çeşit bedensel veya ruhsal zarar iş kazası kapsamına girmektedir.

!       İşyeri veya işyerinin bir bölümü hukukî bir işleme dayalı olarak başka birine devredildiğinde, devir tarihinde işyerinde veya bir bölümünde mevcut olan iş sözleşmeleri bütün hak ve borçları ile birlikte devralana geçer. Sırf işyerinin devredilmiş olması, çalışanların iş sözleşmesinin akıbetini değiştirmez.

!       İş Kanunu’ndaki taleplerin birçoğu 5 yıllık zamanaşımına tabidir. Dolayısıyla ücret ya da diğer işçilik alacakları doğdukları tarihten itibaren 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğundan, uzun süren çalışmalarda geçmişe yönelik alacakların iş sözleşmesi sona erdikten sonra zamanaşımına uğramış olmaması için işverenden erken talep edilmesi gerekir.”

 

Kaynak: İbn Haldun Üniversitesi

 

 

En iyi WordPress hosting hizmetleri için DomainMerkezi'ni ziyaret edin.